Elon Musk, teknoloji ve inovasyonun sınırlarını zorlamaya devam ediyor. Tesla ve SpaceX gibi şirketleriyle otomotiv ve uzay endüstrilerinde devrim yaratan Musk, şimdi de kıtalararası seyahatin geleceğini yeniden şekillendirmeyi amaçlıyor.
Mobeez haberine göre, 2004’teki ilk Tesla yatırımından ve 2008’de CEO koltuğuna oturduğundan beri, Musk sürdürülebilir ulaşım çözümlerinin öncüsü konumunda. Tesla, güneş panelleri ve çatılarıyla yenilenebilir enerji üretiminde de yenilikler sunarak küresel otomotiv sektörünü çevre dostu teknolojilere yönlendiriyor.
2002 yılında kurulan SpaceX ise uzay yolculuğu maliyetlerini düşürmeyi ve Mars’ta insan kolonisi kurmayı hedefliyor. Yörüngeye ulaşan ilk özel şirket olarak tarihe geçen SpaceX, NASA ile yakın işbirliği içinde, astronotların Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşınmasını sağlayan Ticari Mürettebat Programı’na önemli katkılar sağlıyor.
Musk, New York ile Londra arasındaki uçak yolculuğu süresini mevcut sekiz saatten yalnızca bir saate indirecek iddialı bir proje ortaya attı. The Boring Company tarafından inşa edilmesi planlanan bu tünel projesinin maliyetinin yaklaşık 20 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor; ancak Musk, geliştirdiği yenilikçi yöntemlerle bu maliyeti önemli ölçüde düşürebileceğini iddia ediyor. X platformunda (eski adıyla Twitter), şirketinin projeyi mevcut tahminlerden “bin kat daha düşük” bir maliyetle tamamlayabileceğini belirtti. Henüz somut bir plan açıklanmamış olsa da, böylesine büyük bir projenin çok daha düşük bir bütçeyle gerçekleştirilebileceği fikri, tartışmalara ve spekülasyonlara yol açtı.
Maliyetleri düşürme konusundaki becerisiyle bilinen Musk, X’i satın aldıktan sonra şirketin çalışan sayısını yarıya indirerek dikkat çekmişti. Bu tür radikal kararlar, Musk’ın finansal yönetim konusundaki tartışmalı ama etkili yaklaşımını ortaya koyuyor. Musk ayrıca, Trump döneminde kurulan Hükümet Verimliliği Bakanlığı’na (DODGE) danışman olarak atanarak ilk resmi hükümet görevini üstlendi. Bu atama, özellikle seçilmemiş birinin hassas bilgilere erişim sağlayabileceği endişesiyle eleştiri ve tartışmalara neden oldu.
