Tarihsel öneme sahip özel eşyalar için harcanan fahiş miktarlarda para hep ilgi çekmiştir. Ancak bu kez farklı bir şey var; 1973’te Bob Dylan tarafından yazılmış ve müzik dünyasına damga vurmuş “Mr. Tambourine Man” şarkısının müsveddeleri tam 508.000 dolara (yaklaşık 18 milyon TL) satıldı.
Müzayede salonlarında küçük eşyalara ödenen paralar sıklıkla manşetlere taşınır. Ancak insanlar sevdikleri ünlülerin saç teli gibi şeylere bile servet ödemeye hazır. Elvis Presley’nin saç tellerini içeren bir kavanoz 72.500 dolara satılmıştı. Fransa’nın eski imparatoru Napolyon Bonapart’ın şapkası ise 1,9 milyon euro karşılığında el değiştirmişti.
Dünyanın en değerli posta pullarından biri olan “Bir Cent Mavi Guyana Pulu”, 11 yıl önce 9,5 milyon dolara satılmıştı. Picasso’nun çocukluk çizimi ise 9 yıl önce bir müzayedede 10.000 dolara alıcı bulmuştu.
Tennessee eyaletinde düzenlenen müzayedede, Bob Dylan’ın 83 yaşındayken daktilo ile yazdığı “Mr. Tambourine Man” şarkısının müsveddeleri açık artırmaya sunuldu. Müzisyenin el yazısıyla yazdığı bu müsveddeler, 508.000 dolara (yaklaşık 18 milyon TL) satıldı.
Bob Dylan’ın meşhur “Mr. Tambourine Man” şarkısının sözleri şöyle:
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Gidecek yerim yok, ne de uyku tutuyor
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Çal ki, şeker elmalarıyla dolu sabahlarda seni izleyebileyim
Biliyorum karanlık, toprağa dönüştü,
Beni kör ederek bekletirken ve uyutmazken
Ellerim elimden kayıp gitti
Ayaktayım ama hala, bu nasıl bir yorgunluk?
Hem gidecek kimsem yok,
Ve hayal kuramayacak kadar cansız bu eski cadde
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Gidecek yerim yok, ne de uyku tutuyor
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Çal ki, şeker elmalarıyla dolu sabahlarda seni izleyebileyim
Al beni sihirli gemine tefçi
Ellerim ayaklarım çözüldü, hiçbir şey hissetmiyorum
Ayaklarımın uyuşmuş, yürümiyor
Fakat ayakkabılarımın topukları kurşun gibi ağır
Hazırım nereye dersen gitmeye
Hazırım kendi şovuma dönüşmeye, dans büyünü yoluma ser
Söz veriyorum, üzerinden geçeceğim
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Gidecek yerim yok, ne de uyku tutuyor
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Çal ki, şeker elmalarıyla dolu sabahlarda seni izleyebileyim
Güneşin ortasından, çılgınca, gülüşler, dönüşler, sallanmalar duyarsan şaşırma
Kimseyi hedef almıyor, merak etme, firariler onlar, kaçıyorlar
Çünkü gökyüzünde hesap soracak parmaklık yok
Ve eğer zamanla tefine doğru, kafiye dizelerinin
Belirsiz sıçrama izlerini duyarsan, merak etme, o sadece arkadaki yalancı palyaço
Ben olsam önemsemezdim
Gördüğün gölge sadece onun peşinden gittiği gölge
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Gidecek yerim yok, ne de uyku tutuyor
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Çal ki, şeker elmalarıyla dolu sabahlarda seni izleyebileyim
Sonra beni zihnimin duman halkalarında kaybet tefçi.
Zamanın puslu kalıntılarının altına, cansız yaprakların çok ötesine,
Rüzgarlı kumsalların ürkek, perili ağaçlarına doğru kaybet
Evet, denizin gölgesinde, sirk kumlarıyla çevrelenirken,
Bütün anılarım ve kaderim dalgaların derinlerinde kaybolurken,
Ve bir elim özgürce selam verircesine elmas gökyüzünün altında dans ederken
İzin ver, unutayım yarına kadar bugünü.
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Gidecek yerim yok, ne de uyku tutuyor
Merhaba efendi tefçi, bana bir şarkı çal
Çal ki, şeker elmalarıyla dolu sabahlarda seni izleyebileyim