Narin Güran Cinayeti: Soruşturma Çelişkilerle Dolu
Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’nde Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın ölümüyle ilgili soruşturma, çelişkiler ve delillerin yetersiz toplanması nedeniyle karmaşık bir hal aldı.
Şüpheli Araç:
Küçük kızın cesedi bulunduğunda kamera görüntülerine yakalanan ve aracı 50 dakika boyunca dere yatağında park halinde olan Nevzat Bahtiyar’ın aracının farının kırık olması şüpheleri artırdı. Narin’in Bahtiyar’ın aracına çarpması sonucu ölmüş olabileceği ihtimaline karşı araç üzerinde DNA incelemesi yapıldı.
Detaylı Arama:
Narin’in kaybolmasından sonra evdeki halılarının değiştirilmesi de şüpheleri artırdı. Bu halılar ve ahırın zemininden alınan numunelerde DNA incelemesi yapıldı. Ayrıca evde amca Salim ile baba Arif’in battaniyeleri üzerinde de DNA incelemesi için örnekler toplandı.
Olağandışı Dağınıklık:
Cinayetin ahırda işlendiği şüpheleri güçlendi. Ahırdaki olağan dışı dağınıklık nedeniyle toprak ve ayakkabı izleri alındı. Bu izlerin Narin, amca Salim veya itirafçı Nevzat’a ait olup olmadığı araştırılıyor.
Gizli Dinleme:
Soruşturmada, tutuklanan amca Fuat Güran’ın, arama faaliyetleri sırasında gizlice JASAT ekiplerini dinlemeye çalışırken suçüstü yakalandığı ortaya çıktı.
Yanlış İhbarlar:
Narin’in halasının eşi Mehmet Şevket Kaya’nın, Narin’in Dicle Üniversitesi’nde olabileceği yönündeki yanlış ihbarı, arama faaliyetlerini aksattı. Kaya’nın ayrıca dere yatağında yangın çıkararak aramalara engel olduğu belirtildi.
Amcaların Takibi:
Amca Ömer Faruk Güran’ın da elektrik tellerini birbirine sürterek elektrik kesintisine neden olduğu ve arama faaliyetlerini aksattığı ifade edildi.
Kayıp Telefon Kayıtları:
Kuzen Devran Güran’ın, babası Salim ve Nevzat’ın çok yakın arkadaş olduklarını belirtmesine rağmen, telefonundan sadece Narin’in kaybolduğu güne dair kayıtları silmiş olması şüphe uyandırdı.
Süregelen Soruşturma:
Cinayet soruşturması 27. gününde devam ediyor. Küçük kızın kim tarafından ve ne amaçla öldürüldüğü henüz belirlenemedi. Jandarmanın, cesedin bulunmasına kadar aramaları kayıp kişi soruşturması olarak yürütmesi nedeniyle hayati delillere ulaşılamadığı düşünülüyor.