Türkiye’de yaygın olan migren, şiddetli baş ağrılarına yol açarak yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiliyor. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha sık görülen bu ağrı türü, mevsimsel değişikliklerle dalgalanabiliyor.
Belçika’da yayınlanan bir podcast, görünmez ve sıklıkla yanlış anlaşılan bu hastalığa ışık tutuyor. Sandy Leysen ve Elien Brosens, migrenle yaşadıkları deneyimlerini paylaşıyor.
Leysen, 25 yıllık migren hastası. “Birçok kişi migrenin hayatı nasıl etkilediğini anlamıyor. Ataklar daha az ve hafif olsa da her gün uğraşıyorum. Sağlıklı besleniyorum, alkolden kaçınıyorum, egzersiz yapıyorum. Güneşten ve parlak ışıktan uzak duruyorum. Bir saldırı yaklaştığını hissettiğimde her şeyi bırakmak zorunda kalıyorum ve ilaç alıyorum.”
Brosens ise anne olduktan sonra ilk kez migren nöbeti geçirmiş. “Sinirlerden kaynaklandığını düşünüyordum. O zamanlar migren pek bilinmiyordu. Durum kötüleşti. Gece atakları beni yordu. Midem bulanır ve kusardım. İlaçlar atakları azalttı ancak ikinci doğumdan sonra durum tekrar kötüleşti.”
Leysen, 40 yaşından sonra nöbetlerinin daha da arttığını belirtiyor. “Çok kötü bir dönemdi. Migren kronikleşti. Her an başlayabiliyordu. İşimi bırakmak zorunda kaldım. Yıllardır kendimi dinlemeyerek sinir sistemimi aşırı yüklemiştim. İnsanları dinlemeyin, kendinize iyi bakın.”
Brosens, üç yıl boyunca ayda 25’e kadar saldırı geçirmişti. “Çıkış yolu göremiyordum. Sağlıklı olmanın nasıl bir his olduğunu unutmuştum. Acının küçümsenmesi durumu daha da zorlaştırdı.” Brosens, migren ağrısını keskin bir cismin gözlere saplanması olarak tanımlıyor. Auralı kronik migreni var, yani nöbetleri titreme, karıncalanma ve konuşma güçlüğü gibi belirtilerle geliyor.
Migrenin tedavisi yok ancak ilaçlar ağrı sayısını azaltabilir. Yeni ilaçların daha az yan etkisi var ve daha etkili görülüyor. Ancak her üç kadından biri ilaçlara rağmen nöbet geçiriyor.
Migrenin farklı türleri var. Bazı hastalar hafif sıkıntılar yaşarken bazıları yatakta kalmak zorunda kalabilir. Hafif formun standart kabul edilmesi yanlış anlaşılmalara ve önyargılara yol açabilir.