Edirne Cezaevi’ndeki eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısı sonrası gelişmeleri değerlendirdi. Demirtaş, “Çağrıda şart yok fakat karşılıklı beklentiler var” diyerek hukuki adımların gerekliliğini vurguladı.
Demirtaş, “Yüz yıllık alışkanlıkları, kalıpları ve tabuları yıkmak kolay değil. Hele ki iki tarafta da kayıplar varken ‘yeni bir paradigma’ ortaya koymak cesaret, öngörü ve irade ister. Ancak cesur olmazsak bu girdaptan çıkamayız, birbirimizi tüketirken küresel güçlerin çıkarlarına hizmet ederiz” ifadelerini kullandı.
Demirtaş’a göre, Öcalan ve Bahçeli bu cesareti gösterirken büyük risk alıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu iradeye destek vererek çözüm arayışına öncülük ediyor. Benzer şekilde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, tüm çekincelerine rağmen çözüm sürecinin bir parçası olmaya çalışıyor. Demirtaş, hapishanedeki kısıtlı imkanlarına rağmen kendilerine düşenin barış için çalışmak olduğunu belirtiyor. Barışa inanarak, birbirlerine güvenerek ve güçlü bir şekilde destek vererek üzerlerine düşeni yapacaklarını söylüyor. Öcalan’ın çağrısı sonrası yaşanan tartışmalara bu açıdan da bakılması gerektiğini, ancak bunların kişisel görüşleri olduğunu vurguluyor.
Demirtaş, Öcalan’ın çağrısında şart olmadığını ancak karşılıklı gereklilikler olduğunu belirtiyor. Malzemeler olsa da helva yapmak için araç gereç gerektiğini söyleyerek, silahların nasıl ve nerede bırakılacağı, silah bırakanların hukuki ve siyasi durumlarının netleştirilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bunun için hukuki ve siyasi adımların atılmasının sürecin doğasından kaynaklandığını düşünüyor.
Öcalan’ın PKK kongresine katılıp katılmayacağı sorusuna ise Demirtaş, mevcut koşullarda Öcalan’ın Kandil’e gidemeyeceğini, ancak günümüz iletişim teknolojileriyle kongreye mesaj gönderebileceğini belirtiyor. Bu süreçte İmralı’ya avukat ve heyet ziyaretlerindeki kısıtlamaların kalkması gerektiğini de ekliyor.
Son olarak Demirtaş, Türkiye’nin bölünme değil, tam tersine daha güçlü bir demokrasi, ekonomi, huzur ve refaha doğru ilerlediğini savunuyor.