Kanada’da yeni bir dönem başlıyor. Eski Başbakan Trudeau’nun istifasının ardından Liberaller yeni liderlerini seçiyor ve bu lider aynı zamanda ülkenin bir sonraki başbakanı olacak. Seçilecek kişi, Donald Trump’ın gümrük vergisi tehditleriyle sarsılan ABD-Kanada ilişkilerini yönetmek ve yaklaşan genel seçimlerde Muhafazakar Parti’ye karşı mücadele etmek gibi zorlu görevlerle karşı karşıya kalacak.
Trudeau, dokuz yıllık iktidarının ardından Ocak ayında azalan kamuoyu desteği nedeniyle istifa etmişti. Bu ani karar, Liberal Parti’yi hızlı bir liderlik yarışına soktu. Munk Okulu profesörü Drew Fagan, bu durumun ideal olmadığını ancak sürecin normal şekilde işlediğini belirtiyor.
Liderlik yarışında öne çıkan isim, eski merkez bankası başkanı Mark Carney. Parti üyelerinden en fazla desteği ve bağışı toplayan Carney, Trudeau kabinesinin üçte ikisinin de desteğini arkasına almış durumda. Şubat sonundaki bir anket, Liberaller arasında Carney’in %43, en yakın rakibi eski Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın ise %31 oy aldığını gösteriyor. Freeland, Trump’ın ilk döneminde onunla müzakere deneyimine sahip olmasına rağmen, uzun yıllar Trudeau’nun sadık destekçisi olması nedeniyle ayrışmakta zorlanıyor. Aralık ayında hükümetten ayrılan ve hükümetin harcama politikalarını eleştiren Freeland, Carney ile çekişmeli bir yarış içinde.
59 yaşındaki Carney’nin kazanması, siyasi geçmişi olmayan birinin Kanada Başbakanı olması anlamına gelecek. Hem Kanada hem de İngiltere merkez bankalarının eski başkanı olan Carney, bu deneyiminin Trump’la başa çıkmak için ideal bir donanım sağladığını savunuyor.
Yaklaşık 400.000 Liberal Parti üyesi lideri seçmek için oy kullanacak. İlk tur sonuçlarının akşam saatlerinde açıklanması bekleniyor. Seçim kampanyası sırasında Carney, ABD’ye misilleme tarifeleri uygulamayı ve yatırımı artırmak için koordineli bir strateji geliştirmeyi desteklediğini açıkladı. Ayrıca, Trudeau yönetimindeki Kanada ekonomisinin yeterince hızlı büyümediğini de defalarca vurguladı.
Carney’nin liderliği, Trump’ın gümrük vergisi tehditleri ve Kanada’yı ABD’nin 51. eyaleti yapma yönündeki alaycı sözleriyle birleşince, Liberallerin şansını önemli ölçüde artırdı. Parti, bir yıl önce Muhafazakarlar’ın 20 puan gerisindeyken, şimdi bazı anketlerde başa baş gidiyor. British Columbia Üniversitesi’nden Profesör Richard Johnston, bu durumu beklenmedik bir birlik ruhu olarak nitelendiriyor ve Liberallerin unutulmaktan kurtulduğunu belirtiyor.
Yeni başbakan kim olursa olsun, zorlu kararlar almak zorunda kalacak. Azınlık hükümeti olan Liberaller, Mart sonunda Parlamento toplandığında güvenoylamasıyla karşı karşıya kalabilir ve bu da erken seçime yol açabilir. Yeni başbakan, kabine kurma zahmetinden kaçınmak için doğrudan seçime gitmeyi de tercih edebilir. Seçimlerin en geç 20 Ekim’de yapılması gerekiyor. Anketler, ne Liberallerin ne de Muhafazakarlar’ın tek başına iktidar olamayacağını gösteriyor.
Carney, Parlamento’da sandalyesi olmadan da başbakanlık yapabilir, ancak gelenek gereği en kısa sürede bir seçim bölgesinden aday olması bekleniyor. 1984’te John Turner da Parlamento üyesi olmadan Liberal Parti liderliğini kazanmış ve başbakan olmuştu.