enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
36,5377
EURO
39,6812
ALTIN
3.424,23
BIST
10.467,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Az Bulutlu
Salı Çok Bulutlu
21°C
Çarşamba Çok Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
23°C
Cuma Çok Bulutlu
24°C

Almanya’da ezeli rakipler, aşırı sağa karşı koalisyon kurmaya çalışıyor

Almanya’da ezeli rakipler, aşırı sağa karşı koalisyon kurmaya çalışıyor
Advert
04.03.2025 13:15
1
A+
A-

Friedrich Merz, Hristiyan Demokratların lideri olarak, geçen haftaki seçimlerde ikinci sırada gelen aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile kesinlikle koalisyon kurmayacaklarını açıkladı.

Almanya’nın merkez sağ partisi CDU ve merkez sol partisi SPD, olası bir koalisyon hükümeti için Berlin’de ilk resmi görüşmelerini gerçekleştirdi. Seçimleri en büyük blok olarak kazanan CDU/CSU ittifakının lideri Merz, en güçlü başbakan adayı olarak öne çıktı.

Merz, hükümeti Paskalya bayramına kadar (20 Nisan) kurmayı hedefliyor. Ancak koalisyon kurmak, mevcut siyasi ortamda oldukça zorlu bir görev. Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı, Avrupa’yı ve özellikle Almanya’yı siyasi bir çıkmaza sürüklüyor. Acilen bir hükümete ihtiyaç duyulsa da Alman siyasi gelenekleri ve anlaşmakta zorlanan partiler, süreci karmaşıklaştırıyor.

CDU, diğer büyük partiler gibi, aşırı sağcı AfD ile herhangi bir işbirliğini reddediyor. AfD, ikinci parti olarak çıksa da koalisyon görüşmelerinin dışında tutuluyor.

CDU için en olası koalisyon ortağı, seçimlerde üçüncü olan SPD gibi görünüyor. Fakat iki parti arasında göç politikaları, sosyal yardımlar ve bütçe disiplini gibi konularda ciddi anlaşmazlıklar mevcut. CDU, sığınmacılara sınırları kapatmak isterken SPD, bunun Almanya ve AB yasalarına aykırı olduğunu savunuyor. Sosyal refah konusunda CDU köklü değişiklikler önerirken, SPD’li Başbakan Olaf Scholz bunun mevcut sistemi değiştirmeden sadece isim değişikliği olacağını belirtiyor.

Bir önceki koalisyon hükümetinin dağılmasına sebep olan “borç freni” konusu da önemli bir anlaşmazlık noktası olmaya devam ediyor. SPD, özellikle ABD’nin savunma harcamalarını artırma baskısı nedeniyle borç freninde ciddi reformlar gerektiğini düşünürken, CDU mevcut kuralların korunmasını ve savunma harcamaları için ayrı bir fon oluşturulmasını öneriyor. İki partinin de öncelikli hedefi, seçimlerde AfD’ye kaptırdıkları oyları geri kazanmak. AfD, yaklaşık bir milyon eski CDU seçmeninin ve 700 bin SPD destekçisinin oyunu alarak büyük bir başarı elde etti.

Almanya’nın anayasal “borç freni” (Schuldenbremse) kuralı, 2009’da kabul edilip 2011’de yürürlüğe girdi. Bu kural, federal hükümetin yeni borçlanmasını GSYİH’nın %0,35’i ile sınırlandırırken, 16 eyalete yeni borç almayı tamamen yasaklıyor. COVID-19 salgını ve Ukrayna savaşı sırasında askıya alınan borç freni, 2023’te yeniden uygulamaya konuldu. Ancak 15 Kasım 2023’te Anayasa Mahkemesi, hükümetin kullanılmayan 60 milyar euroluk COVID-19 fonunu İklim ve Dönüşüm Fonu’na aktarmasını anayasaya aykırı buldu.

Bu karar, hükümetin bütçe planlarını yeniden düzenlemesine ve özel fonları kısıtlamasına yol açtı. SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümeti, borç freninin esnetilmesi veya kaldırılması konusunda sert tartışmalar yaşadı. Borç freninin esnetilmesini savunanlar, savunma harcamalarının artırılması, altyapı modernizasyonu ve yeşil dönüşüm için mali alanın genişletilmesi gerektiğini ileri sürdü. Ancak FDP lideri ve Maliye Bakanı Christian Lindner, mali disiplini korumak adına borç freninin askıya alınmasına karşı çıktı. Bunun üzerine Şansölye Scholz, Lindner’i görevden aldı. Bu anlaşmazlıklar, koalisyon hükümetinin çökmesine ve Şubat 2025’te erken seçimlere gidilmesine sebep oldu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.