ABD, Ukrayna Görüşmelerinde Avrupa’yı Masadan Çekti
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna özel temsilcisi, Amerika’nın Avrupa’nın barış görüşmelerine katılımına karşı olduğunu belirtti. Bu açıklama, Washington’un Avrupa başkentlerine Ukrayna’ya sunulabilecek güvenlik garantilerini sıralamaları için bir anket göndermesinin ardından geldi.
Washington, Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile önceden herhangi bir müttefik veya Ukrayna ile istişare etmeden derhal görüşme başlatacağını duyurmasının ardından bu adımı attı.
Bu hareket, Avrupalı liderleri şaşkına çevirdi. Trump yönetimi son günlerde NATO’daki Avrupalı müttefiklerin bölgedeki güvenliğin başlıca sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini açıkça belirtti. Washington yetkilileri, önceliklerinin artık sınır güvenliği ve Çin ile rekabet olduğunu vurgulayarak Avrupalı liderlerde derin endişelere yol açtı. Bu, Rusya lehine bir anlaşmanın müzakere edilebileceği izlenimini uyandırdı.
ABD’nin Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg, Washington’un görüşmelerde arabulucu rol üstleneceğini ancak Ukrayna ve Rusya’nın sürecin iki temel tarafı olacağını söyledi. Avrupa’nın masada olup olmadığı sorulduğunda Kellogg, “Gerçekçilik düşünce okulundanım. Bunun olmayacağını düşünüyorum” dedi.
Kellogg daha sonra Avrupa’nın çıkarlarının dikkate alınacağını söyledi ancak Avrupalı liderler dışlanmaya direnç gösterdi. Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb, “Ukrayna’nın geleceği veya Avrupa güvenlik mimarisi hakkında Avrupalılar olmadan görüşmeler yapılamaz” dedi.
Stubb, Avrupa’nın sürece dahil olmak için harekete geçmesi gerektiğini söyledi. “Avrupa daha az konuşmalı, daha çok iş yapmalı” dedi. ABD’nin Avrupa ülkelerine gönderdiği anketi, Avrupa’yı bu konuyu düşünmeye zorlayacağını vurguladı.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Avrupa’nın daha somut önerilerle sürece dahil olması gerektiğini söyledi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de aynı görüşü paylaştı.
Avrupa’nın Gözyaşları
Münih Güvenlik Konferansı (MSC) Başkanı Christoph Heusgen, bugün yaptığı duygusal bir konuşmayla görevinden ayrıldı. 2022’den bu yana konferansın başkanlığını yürüten Heusgen, kapanış konuşmasında Avrupa liderlerine teşekkür etti. Konuşmanın sonunda konferansta konuşulanlar ve Avrupa’nın durumu hakkında göz yaşlarına hakim olamadı.
Heusgen, son gelişmeleri ve ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’ın konuşmasını, “Ewald von Kleist ile birlikte bu konferans bir transatlantik zirvesi olarak başladı. Ancak Başkan Yardımcısı Vance’in cuma günü yaptığı konuşmanın ardından ortak değerlerimizin artık eskisi kadar ortak olmadığından endişe duymamız gerekiyor” sözleriyle değerlendirdi.
Heusgen, konferansın gelecekte de küresel güvenlik meselelerinde bir diyalog platformu olmayı sürdüreceğine inandığını ifade etti.
Yeni Bir Ordu Zamanı mı?
Bu gelişmeler yaşanırken Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Avrupa’nın artık ABD’nin koruma garantisine güvenemeyeceğini ve bir Avrupa ordusu kurulması çağrısında bulundu. Zelenski, “Geleceğimiz yalnızca Avrupalılara bağlı olmalı ve Avrupalılar hakkında kararlar Avrupa’da alınmalı” dedi.
Ancak birçok Avrupa ülkesi, savunmanın ulusal egemenlik meselesi olduğunu belirterek uzun süredir ortak bir ordu fikrine karşı çıktı. Buna rağmen, G7 dışişleri bakanları Ukrayna için kalıcı bir barış anlaşması sağlamak adına güvenlik garantileri üzerinde birlikte çalışmaya devam edeceklerini belirten ortak bir açıklama yaptılar.