Kaliteli Beslenmeyle Sağlıklı Bir Yaşam
Günümüzde sağlıklı beslenme, sürdürdüğümüz yaşam kalitesini artırarak sağlığımızı korumak için hayati önem taşıyor. Araştırmalar, sağlıksız beslenme alışkanlıklarının ve işlenmiş gıdaların kalp-damar hastalıkları, diyabet ve kanser gibi kronik rahatsızlıkların önde gelen nedenlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Erk, bu olumsuzluklara karşı sağlıklı beslenmenin sırlarını şöyle paylaşıyor:
Bitkisel ağırlıklı beslenin:
Akdeniz ve Okinawa diyetleri gibi sağlıklı kabul edilen diyetlerde taze sebze ve meyveler, zeytinyağı ve taze otlar önemli yer tutar. Kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri bu diyetlerde yer almıyor. Ancak bitkisel ürünlerin de tarım ilaçlarına maruz kalması sağlığımızı tehdit ediyor. Bu nedenle, organik gıdaları tercih etmek ve sebze-meyveyi güvenilir üreticilerden temin etmek çok önemli.
Hayvansal gıdalarda ölçüyü kaçırmayın:
Hayvansal gıdalar, doymuş yağın yanı sıra hayvanın yaşamı boyunca maruz kaldığı toksik kimyasalları da içerir. Hormon ve antibiyotik yükleri de oldukça yüksektir. Bu nedenle hayvansal gıdaların sınırlı tüketilmesi öneriliyor. Haftanın en fazla 2 günü et tüketilmeli ve güvenilir kaynaklardan temin edilmeli. Yumurta da bilinen üreticilerden tercih edilmelidir.
Fazla tuz kullanmayın:
Hazır gıdalar, kahvaltılıklar ve peynir gibi ürünlerde bulunan tuz oranı genellikle yüksektir. Aşırı tuz tüketimi kalp-damar hastalıkları, kemik erimesi ve mide kanseri riskini artırıyor. Günlük su ve bitkisel besinlerden aldığımız tuz ihtiyacımızı karşılar. Yemekleri nane ve kekik gibi baharatlarla tatlandırmak, tuz eklemeden önce yemeğin tadına bakmak ve paketli gıdalardan uzak durmak tuz alımını azaltmaya yardımcı olabilir.
Su içmeyi unutmayın:
Yetersiz su tüketimi, vücutta toksinlerin birikmesine, metabolizmanın yavaşlamasına ve kronik hastalıkların gelişmesine yol açabilir. Bu nedenle, alkali özellikte, mineraller açısından zengin ve kimyasallardan arındırılmış kaliteli su tüketmeye özen gösterilmelidir.
Belirli besinleri birlikte tüketmeyin:
Atalarımız, et, sebze, ekmek, tatlı ve meyve gibi yiyecekleri bir arada tüketmiyordu. Bu nedenle, unlu gıdaların hayvansal proteinlerle bir arada tüketilmemesi gerekiyor. Meyvelerin de tek başına yenmesi öneriliyor. Şeker de meyveler gibi ayrı olarak tüketilmelidir.
Şeker, nişasta ve karbonhidratlardan uzak durun:
Sofra şekeri, özellikle de fruktoz şurubu, sağlığımız için oldukça zararlıdır. Beyaz un ve undan yapılan ürünler de şeker kategorisinde değerlendirilir ve basit karbonhidrat grubuna girerler. Basit şeker şişmanlığa, hastalıklara ve erken yaşlanmaya neden olabilir. Bu nedenle, mümkün olduğunca uzak durulmalıdır.
Kaliteli yağları tercih edin:
Doymuş yağ ve trans yağ açısından zengin beslenme, bağışıklık ve damar sisteminin bozulmasına, obezite, kanser, kalp-damar hastalıkları ve iktidarsızlık gibi sağlık sorunlarına yol açabilir. Çiğ kuruyemişler, zeytin, ay çekirdeği, avokado ve yeşil yapraklı sebzeler sağlıklı yağ kaynaklarıdır. En sağlıklı yağ ise soğuk sıkım zeytinyağıdır. Hayvansal doymuş yağlar kalp-damar hastalıkları ve kanserle ilişkilendirildiği için tüketilmemeli veya organik olanlar tercih edilmelidir.
Az ve öz beslenin:
Uzun yaşam süren kişilerin ortak özelliklerinden biri, az ve besleyici gıdalarla beslenmeleridir. Günümüzde sağlıksız gıdalardan korunmak için her besin grubundan az ve öz beslenmeye özen gösterilmelidir. Aşırı yemek yemek ve atıştırmak metabolizmayı yorarak vücudun daha fazla toksin yüklenmesine neden olabilir.