Avokadonun sağlığa faydaları arasında en çok bilineni, İspanya Beslenme ve Diyetetik Akademisi’ne (AEND) göre, oleik asit gibi tekli doymamış yağ asitleri bakımından zengin olmasıdır. Bu sağlıklı yağlar, “kötü” kolesterolü düşürmeye ve “iyi” kolesterolü yükseltmeye yardımcı olarak kalp sağlığını destekler.
AEND, avokadonun sadece sağlıklı yağlar değil, aynı zamanda önemli besinler açısından da zengin olduğunu vurgular. Kan pıhtılaşmasına yardımcı olan K vitamini, hücreleri hasardan koruyan güçlü antioksidan E vitamini ve enerji metabolizmasına katkıda bulunan B vitaminleri, avokadonun besin değerini artıran bileşenlerden sadece birkaçıdır.
Avokadonun içerdiği lutein ve zeaksantin, meyveye güçlü antioksidan özellikler kazandırır ve katarakt ve yaşa bağlı maküler dejenerasyon gibi göz hastalıklarının riskini azaltmaya yardımcı olur. Antioksidanlar ayrıca vücuttaki oksidatif strese karşı savaşarak kronik hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlar.
Yüksek lif içeriği sayesinde avokado, sindirim sistemi için de faydalıdır. Tua Saúde uzman sağlık platformuna göre, 100 gram avokado yaklaşık 3 gram lif içerir. Bu lif bağırsak hareketlerini düzenleyerek sindirimi destekler ve kabızlığı önlemeye yardımcı olur.
İspanyol Vanitatis sitesi, avokado kabuklarının genellikle atılmasına rağmen aslında önemli sağlık ve endüstriyel kullanımlara sahip değerli bileşenler içerdiğini ortaya çıkardı. Meksika Ulusal Politeknik Enstitüsü (Cinvestav) Araştırma ve İleri Çalışmalar Merkezi’ndeki araştırmalar, avokado kabuğunun biyoaktif bileşikler açısından zengin olduğunu göstermiştir.
Bu biyoaktif bileşikler arasında, antioksidan ve antimikrobiyal özelliklere sahip epikateşin ve klorojenik asit bulunur. Uzmanlar, bu bileşiklerin yaşlanma sürecini yavaşlatma ve bazı kronik hastalıklarla mücadelede potansiyel uygulamalara sahip olabileceğine inanıyorlar.
Cinvestav tarafından yürütülen araştırma, epikateşinin diyabet ve bazı kanser türlerinin tedavisinde rol oynayabileceğini öne sürüyor. Klorojenik asidin ise kalp ve beyin fonksiyonlarını korumaya yardımcı olabileceği ve obezitenin önlenmesine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.
Ayrıca, avokado kabuğu özütü, Listeria innocua ve Escherichia coli gibi bakterilere karşı etkili olan doğal bileşenler içerir. Bu özellik, kabuğu gıda sektörü için cazip bir seçenek haline getirir, çünkü tüketiciler koruyucu madde içermeyen doğal ürünlere yöneliyorlar. Araştırmacılar, bu özütün gelecekte gıda koruyucusu olarak kullanılabileceğini öngörüyorlar.
Ek olarak, avokado kabuğu, atık su arıtımında önemli bir madde olan aktif karbon üretimi için de değerlendirilebilir. Vanitatis’in haberine göre, kabuklardan elde edilen aktif karbon, ticari aktif karbonla benzer bir performans gösterir ve daha ekonomik ve çevre dostu bir alternatif sunar.