Yeşil kapaklı kitaplarda bulunan arsenik maddesinden dolayı kütüphanelerdeki bazı eserler kaldırılmaya başlandı. Arsenik içeren kitaplar arasında “William Cowper Esq’in Tüm Şiirsel Eserleri” ve “Yaz Çiçeklerinden Oluşan Kış Çelengi” gibi eserler yer alıyor.
Delaware Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, X-ışınları kullanarak kimyasal bileşikleri test ettiler. İncelemeler sonucunda kırmızı ve sarı kapaklı kitaplarda cıva ve kurşun seviyeleri tespit edildi. Bilim insanları, bu maddelerin kansere neden olabileceğini ve halkın dikkatli olması gerektiğini belirttiler.
Yeşil kapaklı kitapları tutarken eldiven takılması ve kitaplara dokunduktan sonra ellerin yıkanması öneriliyor. Paris yeşili olarak da bilinen bu yeşil renk, tarihsel olarak 200’den fazla kitapta kullanılmıştı.
Viktorya döneminde kitapların seri üretimine başlanmıştı, ancak deri kapaklar pahalı bir seçenekti. Yayıncılar daha ucuz bir alternatif olarak arsenik içeren yeşil kapaklı kitaplar üretmeyi tercih ettiler. Ancak arseniğin ölümcül olabileceğini fark etmemişlerdi.
Yayıncılar, okuyucuları cezbetmek için canlı yeşil renkler kullandılar. Bu kitaplar bugün hala kütüphanelerde yaygın olarak bulunuyor ve dünyanın dört bir yanındaki kurumlarda gizli kalıyor.
Fransa Ulusal Kütüphanesi, arsenik içerdiği düşünülen dört kitabı raflardan kaldırdı. Kitapların çok az zarara yol açması bekleniyor olsa da kütüphane testler yapmaya başladı.
Araştırmacılar, kitapların başlıklarını belirleyerek bunların kataloglara eklenmesini sağladılar. Kütüphaneler, eserleri karantinaya alarak her bir ciltteki arsenik miktarını değerlendirecek harici laboratuvarlara gönderiyor.
Kırmızı renkli kitaplar, böbrek hasarı ve solunum sorunlarına neden olabilen cıva sülfür içeriyor. Bu boya, 19. yüzyılda yaratılan mermer kitapların iç kapaklarında da bulunuyor.
Sarı kapaklı kitaplar ise toksik olan kurşun kromat izleri içeriyor. Ancak sarı boya, diğer boyalara göre daha az endişe yaratıyor çünkü kolayca çözünmüyor.
Zümrüt ve Paris boyasının keşfedilmesinden sonraki yıllarda, boyayla kaplı eşyalarla temas eden kişilerin öldüğüne dair kayıtlar ortaya çıktı. Bu boyalara maruz kalmanın Jane Austen ve Napolyon Bonapart’ın mide kanserinden ölümüne yol açtığı düşünülüyor.