Surrey Üniversitesi’nde yürütülen bir araştırma, bitki bazlı et alternatifleri tüketenlerin, vejetaryenlere kıyasla daha yüksek tansiyon ve vücut enflamasyonu yaşadığını ortaya koydu. Araştırmacılar, bunun beyindeki mutluluk hormonlarını etkileyerek depresyona yol açabileceğine inanıyor.
Bitki bazlı et ürünleri, genellikle yüksek tuz, doymuş yağ ve şeker içeren “ultra işlenmiş gıdalar” olarak kabul edilir. İlginç bir şekilde, araştırmacılar iki grup arasında besin alımında önemli farklılıklar gözlemlemedi.
Araştırma, yapay et tüketen kişilerde enflamasyonun bir göstergesi olan C-reaktif protein seviyelerinin daha yüksek olduğunu gösterdi. Ayrıca, iyi kolesterol olarak bilinen apolipoprotein A seviyelerinin daha düşük olduğu tespit edildi.
Araştırmacılar, bu tür gıdaların dengeli bir diyetin parçası olarak tüketildiğinde güvenli olabileceğini, ancak enflamasyon ve depresyon arasındaki potansiyel ilişkinin daha fazla araştırma gerektirdiğini belirtiyor.
Yapay etlerin sürdürülebilir tarım için önemli olduğu vurgulanırken, ultra işlenmiş bitki bazlı etlerin vejetaryenliğe geçişte faydalı olabileceği, ancak bulguların doğrulanması için daha uzun süreli ve kapsamlı çalışmaların gerekli olduğu da ifade edildi.
Araştırma ayrıca, ultra işlenmiş bitki bazlı gıdaların kalp hastalığı riskini artırdığını, buna karşılık taze meyve ve sebzelerin ise bu riski azaltabileceğini ortaya koyuyor.
Araştırmacılar, özellikle Vejetaryenliği teşvik eden “Veganuary” döneminde tüketicileri bilinçli tercihler yapmaya çağırıyor. Süpermarketlerde et alternatiflerinin sayısı artarken, bu gıdaların sağlık üzerindeki uzun vadeli etkilerinin dikkatle incelenmesi gerektiği vurgulanıyor.