ABD Başkanı Donald Trump’ın İsviçre’ye uyguladığı yüksek gümrük tarifeleri, ihracat ağırlıklı İsviçre ekonomisinde şok etkisi yarattı. Bu durum, İsviçre’yi Avrupa Birliği ile ilişkilerini güçlendirmeye yöneltti. Trump’ın tarifeleri geçici olarak indirmesi kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, uzun yıllar “küresel, tarafsız arabulucu” rolünü üstlenen İsviçre, değişen dünya düzenine uyum sağlamaya çalışıyor.
İsviçre, Aralık ayında Brüksel ile ekonomik ilişkilerini yeniden yapılandırmak için bir anlaşmaya vararak önemli bir adım attı. Anlaşmanın onaylanması zaman alacak olsa da, İsviçre Cumhurbaşkanı Karin Keller-Sutter, Avrupa Birliği ile ilişkileri istikrara kavuşturup derinleştirmek istediklerini belirtti. Geleneksel olarak tarafsız bir ülke olan İsviçre, daha önce herhangi bir siyasi bloka ya da ittifaka katılmamıştı. Ancak Trump’ın tarifeleri sonrası Keller-Sutter, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşerek ilerideki adımlar konusunda yakın temas halinde olmaya karar verdi. Keller-Sutter, Cuma günü Avrupa maliye bakanlarının toplantısına katılacak ilk İsviçreli bakan olacak. Trump, geçen hafta AB’ye %20, İsviçre’ye ise %31 gümrük tarifesi uygulamıştı. Her iki taraf şu anda %10’luk tarifelerle karşı karşıya. İsviçre’nin bu toplantıya daveti Trump’ın yeniden seçilmesinden önceydi.
Ancak bu katılım, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve ABD’nin korumacı politikaları gibi gelişmeler ışığında AB ile daha fazla iş birliği arayışının bir göstergesi haline geldi. İsviçre Sanayi derneği Swissmem Başkan Yardımcısı Jean-Philippe Kohl, ABD’nin politikalarının İsviçre için yeni AB anlaşmasını daha da önemli hale getirdiğini ifade etti. Kohl, ABD ile ilişkilerin bozulması durumunda Çin ile de sorun yaşamamak için AB ile iyi ilişkiler kurmanın gerekliliğine dikkat çekti.