Tarım ve hayvancılık potansiyeli yüksek olan Türkiye, ne yazık ki üretim yerine ithalata yöneliyor. Üç tarafı denizlerle çevrili, dört mevsimin yaşandığı, verimli toprakları ve uygun iklim koşullarıyla tarım için ideal bir ülke olmasına rağmen buğday gibi temel gıda ürünlerini Rusya’dan ithal etmek zorunda kalıyor. Üretim maliyetlerinin sürekli artması çiftçileri olumsuz etkiliyor ve üreticiler ürünlerini satamaz hale geliyor. Çiftçiler, yüksek mazot fiyatları ve aracıların fahiş fiyat uygulamaları nedeniyle tarım yapmaktan vazgeçiyor.
Türkiye, tarım ve hayvancılık ülkesi kimliğini giderek kaybediyor.
Rus demir yolu şirketi Rusagrotrans’ın verilerine göre Türkiye, bu sezon Rusya’dan 2.5 milyon ton buğday aldı. Bu rakamla Türkiye, 7.6 milyon tonla birinci sırada bulunan Mısır ve 2.6 milyon tonla ikinci sırada bulunan Bangladeş’in ardından üçüncü büyük Rus buğday ithalatçısı konumunda.
Geçen yılki bereketli hasat sonrası çiftçileri fiyat düşüşünden korumak için buğday ithalatına kısıtlama getiren Türkiye, 19 Mart itibarıyla Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ihraç edilecek un için gerekli olan tüm buğdayın ithalatına izin verdi.
Veriler, geçen yılki verimli hasadın ardından buğday ithalatına dört ay ara veren İran’ın da Mart ayında Rusya’dan 144.000 ton buğday ithal etmeye başladığını gösteriyor.
Analistler, Arjantin ve ABD’nin artan buğday ihracatının etkisiyle Rusya’nın küresel buğday pazarındaki payının bu sezon %28’den %22’ye düşeceğini tahmin ediyor. Rusya’nın buğday ihracatının geçen yılki 55.5 milyon tondan bu sezon 40.8 milyon tona gerilemesi bekleniyor. Ancak Rusya, yine de dünyanın en büyük buğday ihracatçısı olmaya devam edecek gibi görünüyor.