Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Çocuk Sağlığı ve Yoksunluğu” araştırmasının sonuçlarını paylaştı. 2024 Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’na dayanarak hazırlanan çalışma, 15 yaş ve altındaki çocukların sağlık durumlarını ve karşılaştıkları yoksunlukları ortaya koyuyor.
Çocukların genel sağlık durumu değerlendirildiğinde, büyük çoğunluğunun (%94,5) sağlık durumunun iyi veya çok iyi olduğu görülüyor. %4,6’sı orta düzeyde sağlık durumuna sahipken, sadece %0,9’u kötü veya çok kötü sağlık durumunda olduğunu belirtmiş. Yaş gruplarına bakıldığında ise en küçük yaş grubu olan 0-5 yaş aralığındaki çocukların %95,1’i iyi veya çok iyi durumda. Bu oran 6-11 yaş grubunda %94,7, 12-15 yaş grubunda ise %93,5 olarak tespit edilmiş. Sağlık durumu kötü veya çok kötü olarak belirtilen çocukların oranı ise en düşük yaş grubunda %0,7 iken, bu oran 6-11 yaş grubunda %0,9’a, 12-15 yaş grubunda ise %1’e yükseliyor.
Sağlık durumu kötü veya çok kötü olan çocukların yarısından fazlasının (%53,7) en az 6 aydır devam eden bir sağlık sorunu nedeniyle günlük aktiviteleri ciddi şekilde kısıtlanmış durumda. %40,9’unun aktivitelerinde kısıtlamalar yaşarken, sadece %5,4’ü herhangi bir kısıtlama yaşamadığını belirtmiş.
Araştırma, maddi yetersizliklerin çocukların temel ihtiyaçlarını karşılamada da önemli bir engel oluşturduğunu gösteriyor. Çocukların %88,6’sı yeni kıyafetlere sahipken, %9,2’si maddi imkansızlıklar nedeniyle yeni kıyafet alamıyor.
Beslenme konusunda da benzer bir tablo ortaya çıkıyor. Her gün taze meyve ve sebze tüketebilen çocukların oranı %86,7 iken, %10’u maddi yetersizlikler sebebiyle bu temel gıdalara erişemiyor. Et, tavuk veya balık gibi protein kaynaklarını her gün tüketebilen çocukların oranı ise %69,8. Maddi imkansızlıklar nedeniyle bu gıdaları tüketemeyenlerin oranı ise %23,1, yani yaklaşık her beş çocuktan biri.
Tatil ve sosyal aktivitelere katılımda da maddi yetersizlikler etkili oluyor. Ailelerin sadece yarısından biraz fazlası (%51,2) çocukları için bir haftalık tatile çıkabilecek maddi güce sahip. %22,2’si ise maddi imkansızlıklar nedeniyle tatile çıkamıyor. Boş zaman aktivitelerine katılım oranı %35,9 iken, %18,2’si maddi yetersizlikler yüzünden bu aktivitelere katılamıyor. Paralı okul gezilerine katılamayan çocukların oranı ise %18,7.
Araştırma ayrıca, çocukların eğitim imkanlarına da ışık tutuyor. Evde uygun bir ders çalışma ortamı, oyuncak veya yaşına uygun kitaplara sahip olmayan hanelerin %80’inden fazlasında, ebeveynlerin en yüksek eğitim düzeyinin lise altı olduğu görülüyor. Bu da, eğitimdeki fırsat eşitsizliğine dikkat çeken önemli bir bulgu.