Bodrum Kadın Platformu (BKP), “Bodrum; toplumsal cinsiyet eşitliği çalışmalarında nerede?” başlıklı bir panel düzenledi. Panelde yazar Ayşe Düzkan’ın sözleri dikkat çekti. Düzkan, Bodrum’da turizm sektöründe çalışan kadınlardan yalnız yaşayanlara, yaşlı kadınlardan seks işçilerine, tarımda çalışanlardan denizi göremeyenlere kadar pek çok farklı kadının yaşadığını ve herkes gibi eşitliğe ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
Ekmek ve Gül yazarı Fulya Alikoç ise dünya ve Türkiye’de ‘aile’ kavramı üzerinden eşitliği değerlendirdi. Kadınların 19. yüzyıldan bu yana eşitlik mücadelesi verdiğini hatırlatan Alikoç, en gelişmiş ülkelerde bile kadınların oy hakkının 20. yüzyıla denk geldiğine dikkat çekti. 1970’lerden beri Birleşmiş Milletler’in toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki kararlarına ve şirketlerin bu doğrultudaki taahhütlerine rağmen Türkiye’nin dünyada son sıralarda yer aldığını belirtti. Alikoç, Türkiye’de kadınların kölece çalışma koşullarına ve mobbinge maruz kaldığını, AKP’nin “Büyük Aile Buluşmaları” ve “Aile Yılı” ilanlarıyla kadınların güvenceli istihdam, boşanma ve şiddete karşı çıkma haklarının görmezden gelindiğini savundu. Tüm bu politikalara karşı kadınların mücadele etmesinin önemini vurguladı.
Yazar Ayşe Düzkan, Bodrum’un son yıllarda turizm endüstrisinin etkisiyle büyük bir değişim geçirdiğini ve Türkiye’deki birçok gelişme gibi göç politikasından etkilendiğini ifade etti. Bodrum’da farklı ihtiyaçlara sahip kadınların bulunduğunu belirten Düzkan, turizm sektöründe çalışanlardan, yalnız yaşayanlara, yaşlılardan seks işçilerine ve tarımda çalışanlara kadar çeşitlilik gösteren bu kadınların denize kıyıda yaşasalar dahi denizi göremediklerini ve eşitliğe ihtiyaç duyduklarını söyledi.
Her kadının güvenli bir yaşam sürme hakkı olduğunu dile getiren Düzkan, erkek şiddetine karşı kadınların ve LGBTİ+’ların korunması gerektiğinin altını çizdi. Belediyenin bu konuda çalışmalar yapsa da ortak bir anlayış ve uygulama birliği oluşturulması gerektiğini belirtti. Kadınlara ve LGBTİ+lara yönelik her türlü şiddete karşı güvenli alanlar yaratmak için çalışmalar yürütülebileceğini söyleyen Düzkan, belediye ile anlaşmalar yaparak güvenli alanlar oluşturulabileceğini, kadınların ve LGBTİ+’ların karşılaştıkları olumsuz durumlarda hızlıca ulaşabilecekleri ve destek alabilecekleri bir hizmet sunulabileceğini önerdi.
Panel, soru-cevap bölümüyle sona erdi.