Çocuk sahibi olmak isteyen kadınlar, ilerleyen yaşlarda hamile kalmanın zorlukları veya geç doğum yapmanın anne-çocuk ilişkisini olumsuz etkileyeceği gibi toplumsal baskılarla karşılaşabiliyor. Bu yanlış inanışlar, kadınların ruh sağlığını etkileyerek aile kurma isteklerine ek bir yük getiriyor. Ancak İngiltere’de yapılan bir araştırma, ilerleyen yaşlarda doğum yapan kadınların daha zeki çocuklar dünyaya getirme olasılığının daha yüksek olduğunu gösteriyor.
London School of Economics araştırmacıları, yaklaşık 18.000 çocuk üzerinde yaptıkları testlerde, ilerleyen yaştaki annelerin çocuklarının zeka gelişiminde olumlu bir etki gözlemledi. Annenin yaşı, çocuğun zekasında önemli bir rol oynuyor olsa da, bu durum tek belirleyici faktör değil. Bu ilişkiyi değerlendirirken pek çok farklı etkeni de göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Sadece çocuğun zekası değil, annenin sağlığı da olumlu etkileniyor. Yourtango’da yayınlanan bir araştırmaya göre, 30 yaşından sonra hamile kalan kadınların daha yüksek zihinsel yeteneklere sahip çocuklar doğurma olasılığı artıyor. Araştırmalar, 30’lu yaşlardaki annelerin çocuklarının, 20’li ve 40’lı yaşlardaki annelerin çocuklarına göre bilişsel testlerde daha başarılı olduğunu gösteriyor.
Bu çocuklar 10-11 yaşlarına geldiklerinde daha iyi okuma, düşünme ve hafıza becerilerine sahip oluyor, okulda daha başarılı ve duygusal zeka açısından daha gelişmiş oluyorlar. Yetişkinlerle daha fazla etkileşim içinde büyümek, çocukların daha hızlı bağımsızlaşmalarına ve olgunlaşmalarına da katkı sağlıyor.
İlerleyen yaşta anne olmanın anneye de faydaları olduğu kanıtlanmış. Araştırmalar, bunun annenin hafıza kaybını önlemeye yardımcı olabileceğini ve yaşam süresini uzatabileceğini gösteriyor. Bu avantajlar, bazı anneleri daha kaliteli bir yaşam sürme beklentisiyle hamileliği ertelemeye yönlendirebiliyor.
Araştırmalar, 30 yaş ve üzeri kadınların neden daha zeki çocuklar doğurduğunu inceleyerek şu sonuca vardı: Bu kadınlar, genellikle kariyerlerinde daha istikrarlı bir konumda oldukları için çocuklarına daha fazla kaynak ve ilgi sağlayabiliyorlar. Bu durum, özellikle yirmili yaşlardaki annelere kıyasla daha fazla maddi ve duygusal kaynağa sahip olmalarını ve daha olgun bir yaklaşım sergilemelerini sağlıyor.
İş hayatında daha uzun süre kalan kadınlar, hem belirli bir yaşam tecrübesine sahip oluyor hem de daha sağlam bir mali güvenceye ulaşıyor. Bu da özellikle çocuk yetiştirirken büyük bir avantaj sağlıyor. Örneğin, 29 yaşında çocuğunuz yoksa endişelenmenize gerek yok. Hala zamanınız var ve bu durum hem sizin hem de gelecekteki çocuğunuz için olumlu sonuçlar doğurabilir.