enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
36,4339
EURO
38,1549
ALTIN
3.441,38
BIST
9.602,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Kar Yağışlı
2°C
İstanbul
2°C
Hafif Kar Yağışlı
Pazar Çok Bulutlu
5°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
7°C
Salı Açık
10°C
Çarşamba Açık
11°C

Macron, AB’nin geleceği için rotayı çizdi: ‘Trump bir elektroşok oldu, yolun sonuna geldik’

Macron, AB’nin geleceği için rotayı çizdi: ‘Trump bir elektroşok oldu, yolun sonuna geldik’
Advert
14.02.2025 09:43
1
A+
A-

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Donald Trump’ın yeniden iktidara gelmesini Avrupa için bir “elektroşok” olarak yorumladı. Avrupa’nın kendi geleceğini güvence altına alması gerektiğini vurguladı.

Elysee Sarayı’nda bir röportajda Macron, Avrupa’nın savunma ve ekonomi alanında güçlenmesi gerektiğini belirtti.

Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile barış görüşmeleri yapma kararına değinen Macron, Ukrayna adına müzakere edecek tek kişinin Devlet Başkanı Volodimir Zelenski olduğunu ifade etti.

“Teslimiyet anlamına gelen bir barış, herkes için kötü olur” diyen Macron, “Önemli olan Putin’in kalıcı ve güvenilir bir şekilde ateşkese razı olup olmayacağıdır. Bundan sonra müzakere süreci Ukraynalıların elindedir” ifadelerini kullandı.

Macron, Avrupa’nın uzun süredir kendi güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini savunuyor. Bunu sağlamanın tek yolunun ekonomik bağımsızlığı artırmak ve ABD ile Çin’e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu dile getirdi.

Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşünü, Avrupa’nın savunma, ekonomi ve teknoloji alanlarında yatırım yapması için bir fırsat olarak gördüğünü söyledi.

1992’de AB tarafından kabul edilen mali ve parasal çerçevenin artık geçerliliğini yitirdiğini savunan Macron, “Şu an Avrupa’nın hızlanma ve harekete geçme zamanıdır” dedi.

Başarısızlığın Avrupa için bir seçenek olmadığını belirterek “Başka bir seçeneğimiz yok. Yolun sonuna geldik” diye konuştu.

Macron’un açıklamalarına Avrupalı liderlenen net bir yanıt gelmedi. Fransa’da yaşanan siyasi çıkmaz ve geçen yılki erken seçim sonrası yaşadığı güç kaybı, Macron’un AB içindeki etkisini zayıflatmış durumda.

Ayrıca, Fransa’nın kamu maliyesindeki sıkıntılar, savunma ve diğer alanlarda gerekli yatırımları yapma kapasitesini de sınırlandırıyor.

Buna rağmen Macron, Ukrayna’nın güvenliğinin Avrupa’ya bağlı olduğunu belirten Trump’ın açıklamalarına destek verdi.

ABD’nin dış politika önceliklerinin giderek Avrupa’dan Asya’ya kaydığını kabul eden Macron, bu eğilimin Trump’la başlamadığını söyledi.

Biden yönetiminin Avustralya ve Birleşik Krallık ile imzaladığı “Aukus” nükleer denizaltı anlaşması ya da Afganistan’dan çekilme kararı öncesinde kendisine danışılmadığını belirtti.

Macron, “Trump’ın Avrupa’ya söylediği şey şu: Yükü siz taşıyacaksınız. Ben de diyorum ki, bu yükü üstlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Trump’ın Putin’le Ukrayna’daki savaşın sonlandırılması için yaptığı görüşmeler Avrupa’da öfkeyle karşılandı. Ancak Macron daha temkinli bir yaklaşım sergiledi.

Geçen hafta Trump’la telefonla görüştüğünü söyleyen Macron, ABD başkanının attığı adımlardan “şaşırmadığını” belirtti.

Trump’ın bir müzakere süreci başlatarak bir “fırsat penceresi” açtığını savundu. “Herkes kendi rolünü oynamalı” diyen Macron, ABD’nin stratejik anlamda sürece yön verebileceğini ancak Ukrayna’nın toprak ve egemenlik meselelerinde kararı alan taraf olması gerektiğini vurguladı.

Avrupa’nın burada devreye girerek güvenlik garantileri ve daha geniş bölgesel güvenlik çerçevesini tartışması gerektiğini söyledi.

Macron, bazı Avrupalı liderlerin Washington’un Putin’e fazlasıyla taviz verdiğine inandığının altını çizdi, ancak eleştiriden kaçındı.

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in, Ukrayna’nın NATO’ya katılımının “gerçekçi bir seçenek olmadığını” söylediğini hatırlattı.

Trump’ın da daha sonra üyeliğin “işlevsel olmadığını” düşündüğünü açıkladığını belirtti. Macron, Avrupa’nın Ukrayna’daki barışı nasıl garanti altına alacağına dair müzakerelere öncülük ediyor.

Fransa’nın, Ukrayna’ya asker göndermeyi de içeren bir caydırıcılık planı üzerinde çalıştığı biliniyor. Ancak Macron, Zelenski’nin 150 bin ila 200 bin asker gerekeceğini söylediği bir konuşmaya atıfta bulunarak, böyle büyük çaplı bir konuşlandırmanın “gerçekçi olmadığını” dile getirdi. “Atacağımız adımlar ölçülü, makul ve iyi düşünülmüş olmalı” dedi.

Avrupa’nın savunmasını güçlendirmesi gerektiğini savunan Macron, ABD’den askeri teçhizat satın almaya bağımlılığın azaltılması gerektiğini de vurguladı.

Fransız-İtalyan ortak üretimi SAMP-T hava savunma sisteminin ABD yapımı Patriot füze sisteminden daha üstün olduğunu savundu. “Tam anlamıyla entegre bir Avrupa savunma sanayi ve teknoloji altyapısı geliştirmeliyiz” dedi.

Bunun yalnızca askeri harcamalarla ilgili bir tartışma olmadığını belirterek, Avrupa’nın ABD’nin bir müşterisi olmaktan çıkıp kendi güvenliğini inşa etmesi gerektiğini söyledi.

Avrupa ülkelerinin savunma yatırımlarını artırabilmesi için daha yenilikçi finansman modellerine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Macron, bunun pandemide olduğu gibi ortak AB borçlanması yoluyla finanse edilebileceğini söyledi.

Almanya’nın şu ana kadar bu fikre karşı çıktığını ancak yaklaşan federal seçimlerin ardından bu tutumun değişebileceğini umut ettiğini dile getirdi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.