Enflasyon ve kredi büyüme sınırlamalarının önümüzdeki dönem büyüme dinamiklerini belirleyeceğini ifade eden Akten, reel kredi büyümesi için 2026’nın daha gerçekçi bir tahmin olacağını belirtti.
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin bankacılık sektörü üzerindeki etkilerine değinen Akten, 2024’ün geçiş, 2025’in ise ekonomi politikalarının sonuçlarının görüleceği bir yıl olacağını söyledi.
2024 için kredi-mevduat makasında ve marjlarda pozitif bir eğilim beklediklerini belirten Akten, risk maliyetindeki normalleşmenin de sürmesini öngördü.
Sektörün karlılık anlamında zor bir yılı geride bıraktığını dile getiren Akten, özkaynak karlılıklarının enflasyonun altında seyrettiğini vurguladı.
Takipteki alacak girişlerinde normalleşme beklediklerini söyleyen Akten, bankaların yüksek karşılıkların tampon görevi gördüğüne dikkat çekti.
Türkiye’nin global sermaye akımlarından daha fazla faydalanabileceğini belirten Akten, sendikasyon kredilerinin devamlılığını ve fonlama kaynaklarının çeşitlendirilmesini hedeflediklerini söyledi.