Yorgunluk, günümüzde birçok kişi için karşılaşılan yaygın bir sorundur. Sabah uyandığımız andan itibaren gece yatana kadar kendimizi bitkin hissedebiliyoruz. Bu durum, günlük hayatımızdaki iş, eğitim ve sosyal faaliyetleri olumsuz yönde etkiliyor.
Peki yorgunluk ne zaman tıbbi bir sorun haline gelir? İşte yorgunluğunuzla ilgili dikkat etmeniz gereken bazı sorular:
Yorgunluğu uzak tutmak için öncelikle sağlıklı beslenmeniz, bol su içmeniz, düzenli egzersizler yapmanız, yeterli uyku almanız ve stresinizi minimumda tutmanız gerekiyor.
Ayrıca, obezite kalbinize ekstra yük bindirerek uzun vadede yorgunluğa neden olabilir. Kilo vererek kendinizi çok daha enerjik hissedebilirsiniz.
Yorgunluk, genellikle uykuyla geçen bitkinlikten farklıdır. Aile hekiminize görünerek kansızlık, vitamin eksiklikleri (özellikle B12 vitamini), böbrek hastalığı, karaciğer sorunları, tiroid bezinin az çalışması ve yorgunluğa neden olabilen diyabet gibi tıbbi sorunları göz önünde bulundurun. Yorgunluğunuz, COVID-19 sonrası sendromundan da kaynaklanıyor olabilir.
Kronik yorgunluk sendromu, nedeni bilinmeyen bir hastalıktır. En yaygın semptomu aşırı yorgunluktur. Ayrıca uyku sorunları, konsantrasyon güçlüğü ve günlük aktivitelerin bile sizi bitkin bırakmasına neden olabilir.
Kronik yorgunluk sendromunun kesin bir tedavisi yoktur, ancak tedaviler durumu yönetmenize ve semptomları hafifletmenize yardımcı olabilir.
Yorgunluğunuzla başa çıkmak için sizi neyin mutlu ettiğini belirlemek de önemlidir. Günlük hayatınızda sizi meşgul eden şeylerin size fayda sağlayıp sağlamadığını gözden geçirin.
Kendinize dinlenmek için izin vermelisiniz. Yorgunluk çeken hastalarla çalışan bir klinikte yapılan gözlemlere göre, yorgunlukla baş etmede en büyük engellerden biri, insanların dinlenmenin kazanılması gerektiğine inanmamasıdır. Dinlenmek bir lüks değildir. Önemli olan sizin için neyin işe yaradığını bulmaktır. Bu okuma, doğada vakit geçirme, meditasyon, kültür, bahçecilik, yürüyüş, bir arkadaşınızla bağlantı kurma, oyun oynama veya el işleri olabilir.