enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5369
EURO
36,4401
ALTIN
2.958,94
BIST
9.136,49
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C

Zamlardan sonra Türk-İş: Gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı

Zamlardan sonra Türk-İş: Gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı
Advert
28.02.2022 05:15
673
A+
A-

Zamlardan sonra Türk-iş: gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı Gıda enflasyonu açısından öncü göstergelerden biri olarak kabul edilen Türk-İş gıda endeksi şubat ayında yüzde 66 yükseldi.

Zamlardan sonra Türk-iş: gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı

Zamlardan sonra Türk-iş: Gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı

EKONOMİ – Türk-İş Açlık ve Yoksulluk Sınırı araştırmasına göre açlık sınırı 4.552,56 TL’ye, yoksulluk sınırı 15.139,90 TL’ye, bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 5.969,80 TL’ye yükseldi. Böylece dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bu ay asgari ücretin 300 TL üzerine çıktı.

Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin “gıda için” yapması gereken asgari harcama tutarındaki artış bir önceki aya göre yüzde 7,12 oranında gerçekleşti. Son on iki ay itibarıyla artış oranı yüzde 66,38 olarak hesaplandı. Gıda kalemindeki artış yılbaşından beri yüzde 11.1 oldu.

Türk-İş’ten yapılan açıklamada, gıdada fiyat artışlarının 14 Şubat itibarıyla raflara yansıyan KDV indiriminin etkisini bertaraf ederek gıda enflasyonunun bu ayda da yükselmesine neden olduğu belirtildi.

Raporda

“Rusya ve Ukrayna’dan ithal edilen buğday, arpa, soya, mısır, ayçiçeği gibi ürünlerin tedarikinin bu araştırının hazırlandığı günlerde başlayan askeri operasyon sebebiyle eğer önlem alınmazsa önümüzdeki aylarda ülkemizdeki un, ekmek, yumurta, et ve bitkisel yağların fiyatlarının yükselmesine neden olabileceği uzmanlar tarafından ifade edildi” görüşüne de yer verildi.

Peş peşe gelen zamlar halkın gündelik yaşamını zorlaştırıyor

Bu ortamda enflasyon oranı da gündemin ilk maddesi.

Bağımsız ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) , yıllık enflasyonun yüzde 82,81 olduğunu açıklarken, devlete bağlı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yıllık enflasyonu son yüzde 36,08 seviyesinde açıkladı. Bu, son 19 yılın en yüksek oranı.

Şimdi herkesin merak ettiği ise zam dalgasının sürüp sürmeyeceği.

Özellikle gıda ve elektrik, doğalgaza yapılan zamlar sıradan vatandaşların hayatını birebir etkiliyor.

Bu üç alanda da önümüzdeki süreçlerde nasıl bir seyir olabileceğini bu sektörleri yakından takip eden isimlere sorduk.

“Üretici fiyat artışı mutlaka gıda enflasyonu olarak bir iki ay içinde raflara yansıyacak”

Gıdada TÜFE’nin yüzde 27’den yüzde 43’e çıktığını, ÜFE’nin ocakta yüzde 79, sadece tarımda bile yüzde 64,8 olduğunu hatırlatan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Baki Suiçmez,

Yurt içi üretici fiyat endeksinin yüzde 64’e çıktığı bir yer de tarımsal gıda enflasyonunun da yüzde 43,80 olduğu yerde bu üretici fiyat artışı mutlaka gıda enflasyonu olarak bir iki ay içinde raflara yansıyacak. Rakamlar bunu söylüyor.

“Artan fiyatlardan dolayı çiftçi yeterli gübre kullanamadı bu da rekolte düşüşü demek”

Gıda fiyatlarına etki eden maliyet unsurlarını da açıklayan Suiçmez, gübreye gelen zammın enflasyon verisinde yüzde 71, ancak dövizdeki yükselişle birlikte yüzde 300 ila 500 olduğunu söyledi.

Gübredeki artışlarda bir zayıflama olmadığını söyleyen Baki Remzi Suiçmez,

“Yüzde 300 arttı diyelim ama indirim, yüzde 30 şekilsel oldu. Böylesi bir ortamda kuraklık etkisi de halen sürüyor” dedi ve ekledi:

Örneğin geçen yılki yağışlara göre yüzde 32 artış olsa da yıl ortalamasına göre yüzde 21 azalma var. Yani tarımsal kuraklık devam ediyor.

Gübre fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçi ilk ekimde yeterince gübre kullanmadı. Bu rekolte düşüşü demek. Rekolte düşüşü demek otomatikman gıda talebinin yurt dışından daha yüksek fiyatla karşılanması anlamına geliyor.

“TMO, zaten zararına aldığı ekmeklik buğdayı daha pahalıya satacak”

Temel besin kaynağı ekmek de artan buğday fiyatlarından direkt etkileniyor. Suiçmez’e göre bu artışlar devam edebilir.

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO), geçen yıl buğdaya ton başına 2250 lira açıkladığını ancak serbest piyasada buğdayın fiyatının beş bin liraya çıkması üzerine içeriden yurt dışında buğday ve arpa ihalelerine girdiğini hatırlatan Suiçmez, şunları söyledi:

TMO, geçen yıl görev zararı yaparak yurt dışından 4700 liraya alarak 2 bin 625-2 bin 675 lira arasında sanayiciye sattığı buğdayı Ocak 2022’de 3 bin 225 ile 3 bin 275 arası satacağını söylüyor. Yani daha pahalıya satacak. Böylesine bir ortamda bu da daha fazla zam olarak çıkacak karşımıza. 

“Çiğ sütün litresine verilen 4.70 liranın da artması gerekiyor”

Zamlardan sonra Türk-iş: Gıda enflasyonu yüzde 66’yı aştı

Suiçmez, artan yem fiyatlarının süt üreticilerinin de maliyetlerini karşılayamaz hale getirdiğini aktardı.

Çiğ sütte litre başına 4,70 liranın da mutlaka yeniden arttırılması gerektiğini kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı, hayvancılık sektöründe de ciddi fiyat artışlarının beklendiğini aktardı.

“Artan mazot fiyatları üretimin her aşamasına yansıyor”

Mazotun fiyatının 9,86 liradan 12,80 TL’ye çıktığını hatırlatan Suiçmez, ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) boyutuyla birlikte bunun çiftçinin traktörünü, tarımsal ilaçlama araçlarını daha pahalıya kullanması anlamına geldiğini kaydetti.

Suiçmez,

“Bu aynı zamanda soğuk hava depolarından, gıda tedarik zincirinde kullanılan makinelerin maliyetinin artışı demek. Halen çiftçiden mazotta özel tüketim vergisi alınmaması yoluna gidilmedi” şeklinde konuştu.

“Destekler yetersiz, gıda fiyatlarındaki artış sürecek”

Tarım ve Orman Bakanlığı’na ayrılan bütçenin ve çiftçiye verilen desteklerin de çok yetersiz olduğunu ifade eden Suiçmez,

“Gıda fiyatlarındaki artış sürecek. İndirim olmayacak. Yeni üretin sezonu marttan, nisandan sonra. Duruma göre, o koşullara göre belki bir iyileştirme olabilir ama gıda enflasyonunda düşüş beklemiyoruz” dedi.

“Elektriğe yapılan zammın enflasyonu azdırıcı etkisi var”

Yılbaşı günü açıklanan yeni elektrik ve doğalgaz zamları da gündemi değiştirdi. Peki elektrik ve doğalgaza yeni zam bekleniyor mu ve yapılan zamların etkisi ne olur?

Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, elektrikte sadece evlere zam gelmediğini ve ticarethanelere yüzde 125, sanayiciye yüzde 125 ile yüzde 130 arası, tarlasını, bağını bahçesini sulayan çiftçiye de yüzde 92 zam geldiğini hatırlattı.

Özdağ,

“Bunun enflasyonu azdırma etkisi yüksek. Bugün enerjinin değmediği ne var? Yani tarlanda bağında bahçendeki bir tarımsal ürünü sulamadan tut onu bir yer nakletme her alanında enerjiyi kullanıyorsun” açıklamasını yaptı.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.